CümledeAnlam. Cümle: Sözcüklerin yan yana gelerek bir duyguyu, bir düşünceyi, bir isteği, bir işi, kısacası bir yargıyı tam olarak anlatabilir duruma gelmiş biçimine cümle denir. Burada, cümlenin anlam yönü aşağıda belirtilen başlıklar altında ele alınıp açıklamalarla ve örnek sorularla üzerinde durulacaktır Örnek cümleler hem İngilizce hem de Türkçe. Fazla sayıda örnek bulmak ve kelimenin kullanıldığı bağlamı çözmek mümkün. Kelimeyle ilgili resimleri varsa deyimleri de gösteriyor. Kelimelerin öğrenilmesiyle ilgili ek kaynak yok ancak fiil çekimleri gibi kurallar dil bilgisi başlığı altında her kelime de sunuluyor. Mobil İngilizcecümleler konusunda seçeneklerimiz zengin. Öncelikle tanışma, konuşma, aşk cümleleri; hem İngilizceleri hem de Türkçeleriyle İngilizce geçmiş, şimdiki, gelecek zaman cümleleri; İngilizce çok kullanılan sıfatlar, zarflar, fiillerle cümleler. Prefer cümleleri; when-while cümleleri; superlative Herkese açık bir sohbet ortamında kanunla ilgili bir tavsiyede bulunduğunuzda, IANAL veya benzeri olan TINLA (This is not a legal advice, “bu yasal bir tavsiye değildir”) ifadelerini kullanın; böylece lisans sahibi olmadan yasal tavsiye vermekle suçlanmazsınız. A.B.D. ve başka ülkelerde yatırımınızı nasıl Paratic.com’un değerli okuyucuları için hazırladığımız bu yazıda, eski Türkçe kelimeler ve anlamları daha iyi kavranması için örnek cümleler ile birlikte verilmiştir. 1 Müteşekkir. Dilimize Arapçadan geçmiş olan müteşekkir kelimesi, teşekkür kelimesinden türetilmiştir. Şükran, memnuniyet ve minnet anlamları içerir. Vay Tiền Nhanh Chỉ Cần Cmnd. Tasarlamak; yapılacak şeyi zihinde hazırlamak, zihinde planlamak, zihinde oluşturmak, düşünmek gibi anlamlara gelir. İşte tasarlamak kelimesi ile ilgili cümleler.– Ali Rızâ Bey, oturduğu yerde Leylâ’ya soracağı sualleri tasarlarken Hayriye Hanım mutfakta Ayşe ile berâber akşam yemeği hazırlıyordu. R. N. Güntekin– Nasıl bir iş edinmeyi tasarladığını anlıyorum şimdi. N. Hikmet– Bu noktaları düşünürken yeni hükûmet kurmayı tasarlamadık. H. E. Adıvar– Oğlan tasarladığı planında muvaffak olamadı. H. Taner– Sami, Leyla’ya yardım etmek için basit bir plan tasarladı.– Vesîme’yi uyandırmayı düşündüm; hatta hemen bir doktor çağırmayı tasarladım. K. Nâdir– Film için yeni bir afiş tasarlamak ile ilgili cümleler Türkçe kelime anlamı Söyledi olan Told kelimesinin kullanıldığı toplam 80 adet cümle bulundu. Told ile ilgili cümleleri ve bu örnek cümlelerin türkçe anlamlarını altında bulabilirsiniz. Told kelimesiyle ilgili örnek Cümleler "You never told me that!" "Yes, I did!""Onu bana söylemedin!" "Evet söyledim!"You still haven't told me why you quit your ayrılma nedeninizi hâlâ bana told you that I wasn't sana told Maria that she was cute, but the mirror said "You are much more than cute, you are beautiful!"İnsanlar Maria'ya şirin olduğunu söylediler fakat ayna sen şirinden çok daha fazlasısın, sen güzelsin! dedi. People were told to stay indoors because of the violence in the sokaklardaki şiddet nedeniyle evde kalmaları told me that he was going to gittiğini good newspaper reporter takes advantage of what he learns from any source, even the "little bird told him so" type of bir gazete muhabiri herhangi bir kaynaktan öğrendiklerinden, hatta "küçük kuş ona öyle söyledi" türü kaynaktan bile didn't go out at all because you told me not söylediğin için hiç dışarı boy told me why he was bana niçin ağladığını put together one million dollars in unmarked, used bills as the kidnappers had told him to hırsızlarının ona yapmasını söyledikleri gibi Tom işaretlenmemiş, kullanılmış paralar halinde bir milyon dolar kidnapper told me he'd kill Tom if I didn't show up kaçıran yalnız gelmezsem Tom'u öldüreceğini söyledi. Oluşturulma Tarihi Kasım 22, 2021 1703Hata kelimesi taşıdığı anlam üzerinden günlük yaşamda yaygın olarak kullanılan sözcüklerden biridir. Aynı zamanda birçok farklı eş anlamlı karşılığı ile öne çıktığını söylemek mümkün. Peki, hata kelimesinin eş anlamlısı nedir? Hatanın eş anlamı ile örnek cümleler TDK üzerine bilgileri yapılması gereken bir durumu kasıtsız şekilde yanlış yapmak hata olarak ifade edilir. Bu şekilde taşımış olduğu anlam üzerinden eş anlamlı kelimeleri ile beraber günlük yaşamın önemli sözcükleri arasında yer almaktadır. Böylece cümle içerisinde anlam karmaşası giderilirken, eğitim kurumlarında öğrenciler için dil zenginliği Kelimesinin Eş Anlamlısı Nedir?Hata kelimesinin eş anlamlısı TDK üzerinden birçok farklı sözcük ile ifade edilmektedir. - Yanılgı - Yanlış - Yanılma - Kabahat - KusurÖzellikle yanılgı ve yanılma ile beraber kusur gibi kelimeler üzerinden daha fazla kullanıldığın söylemek Eş Anlamı ile Örnek Cümleler TDKTürk Dil Kurumu açısından bakıldığı zaman eş anlamlı sözcük olarak yanılgı ve yanılma ile beraber kusur kelimeleri çok daha fazla kullanılmaktadır. Bu bağlamda öne çıkan böylesi sözcükler ile beraber eş anlamlı şekilde cümle içinde kullanmak mümkün. ’Bu konuda yanılgıya düştü.’’ ’Onun yanılma payı oldukça fazladır.’’ ’O kazada 0 kusurludur.’’ Bu şekilde görüldüğü gibi aynı anlam eş dinde cümle içerisinde kullanma şansı tanımaktadır. Bu sayede arka arkaya gelen cümleler için anlam karmaşasının önüne geçme şansı elde edilmektedir. hatta Kelimesi İle İlgili Örnek Cümleler Bu yazımızda hatta ile ilgili İngilizce cümleleri bulabilirsiniz. Sizler için derlediğimiz İngilizce'de en çok kullanılan hatta kelimesi ile ilgili olumlu, olumsuz ve soru cümlelerinden yararlanarak İngilizce pratik yapabilir ve hatta kelimesinin kullanım alanlarını öğrenebilirsiniz. Nobody can predict the future - yet we know some farmers will see it as decision time. She had affairs with appalling men yet was a good mother of the future king. My life is going to change so much and become harder, so quickly, and yet I already have so many problems. further research may yet explain the enigma the rations were reduced yet again The couple few back into Dublin soon after to celebrate but no date has yet been set for the wedding. Voter registration among union members is up 23 percent so far this year, and could yet see a 30 percent increase. All that credibility and yet Oldham is one musical genius who arrived at his calling by accident. Because I got an early start, I plan to be around a long time yet . yet another diet book The rich and the poor are worlds apart yet we are never told or never see the really horrific scenes. Although the defender hasn't played for them for three years, he still clings to the hope that he might yet make it to the World Cup finals. Yes conditions were that bad, and yet officials in their wisdom decided that the game should go ahead. The serious contenders out of the way, who else has been mentioned and could yet spring a surprise from Mad Freddie? there's a few days to go yet The old man doesn't arrive for weeks yet ; there is still plenty of time. It's the kind of diving for which the Kona coastline isn't famous yet , but soon will be. the decision hasn't been made yet We do not care enough about our teachers, and yet we entrust them with our future - our youth. Sarah is in her second year of teaching yet has already been promoted to Head of Department. The force of this threat is still unclear, yet its effect is already felt. tell him soon, but not yet Marcia let out a little yelp as he let go of the branch too soon and it tore yet another hole in her skirt. The military says the shortfall is over and soldiers who do not yet have the armor soon will. But facing yet more budget cutbacks, the journal, which has been in financial peril since 1984, may not survive. every week she gets worse, and yet it could go on for years I know she's alive and I'll find her yet I didn't like him yet I didn't betray him We find yet again our so-called leaders are engaged in point scoring of the pettiest nature. There are bomb threats, security alerts, and yet life still goes on - it's got to. Management today emphasised, yet again, that they had no wish to pay top dollar. But MacDonald indicated that a decision on her future may be weeks away and she may yet bow out of politics. He said he hopes to leave Sunday, but has not yet decided on the length of his visit. So many changes to the town and surrounding lands have already taken place and yet there are many more to come. They haven't actually released any data for it yet , but they've promised to soon. What does society do about someone who kills someone accidentally but yet has chosen to drive while drunk? As long as Brandt's got a good lawyer, he may yet have a future as a writer. At least the ordeal of yet another defeat was over sooner than expected. He walked into the team of that tournament, yet is never even mentioned as a potential Footballer of the Year. He didn't consult with the community yet he declared the future business landscape of the Internet. yet again, he tried his best but failed You know, I didn't get a chance to eat yet . He says he is on target as far as members contributions are concerned but urges any member who has not yet responded to do so soon. It is always too late to eat alone yet never too late to dine in company. If these wines aren't on the shelves in store yet , they soon will be. we're not leaving yet Worse yet , such a tax cut would look remarkably like a political payoff. I hope to continue for some time yet He has got glandular fever and may be out for a while yet - so get well soon Marc from all of us. Their home soon became an elegant yet hospitable oasis at the core of the Bair ranch. yet another defeat for the home team Speaking at the ceremony, Staunton said that the standard of entry this year was the highest yet . We have changed our lives in astounding ways since civilization began, and yet commerce has remained a constant. he made a meal which was simple yet tasty he has a cold, or worse yet, a flu A brief detente and the hope for a lasting peace have given way to acrimony yet again. We are filled with sorrow, but yet , we are determined not to let this terror prevail. And yet you would never tell from his body language that things are going horribly wrong. How many of us live close to a beach yet never take the time for a solitary daily walk there? By now she's growing more fond of the kids, yet she never takes her eyes off the bonus money. Any future is built on the past, yet the School of Scottish Studies is threatened with closure. the jury has yet to announce the verdict The idea is that clubs can do whatever they want and yet fans will still turn out to watch their team play. aren't you ready to go yet? It's corny, derivative stuff, but it's still early days, the film could yet surprise us. Is it really in London's interest to have the already-elephantine Tate swell yet further? Apparently it's the rugby football world cup or something at the moment, but I have yet to meet anyone who cares. A senior consultant said the operators are likely to appeal the decisions although they could face yet further legal action from consumer groups. I have been following his site for months and have yet to find one inaccurate or unfair statement. I didn't think you'd wake up right yet . York City Knights winger Chris Smith is set for yet more knee surgery - but is confident of returning soon. I continued to argue with my mother to try and persuade her that it is too soon and that I didn't want to leave just yet but it was no use. I wrote that chapter with that intention, but no one has mentioned it as of yet . Worse yet was that many of the other permanent employees didn't seem to work much harder than we did. Waking Hour, in fact, might be their best album yet . We would appreciate if those who have not paid their contribution yet would do so as soon as possible. Ferguson stretched his full length and yet managed to control his header superbly past Jussi Jaaskelainen. Worse yet , concert goers with floor tickets had to remain outside in front of Gate 2. final confirmation has yet to come the path was dark, yet I slowly found my way They travel the same route as I walk yet their feet never touch the pavement where mine do. One thing I haven't yet mentioned is flying, which is another thing I cannot understand. He has run fewer races yet has already won nearly ten times more prize money than Arkle. snow, snow, and yet more snow the congress was widely acclaimed as the best yet He is contracted until the end of next season, and sees no reason to be talking about his future yet . Nevertheless, a yet more generous policy might have paid political dividends. A reminder to all players who have not yet paid their membership to please do so as soon as possible. Goulding still believes he could offer plenty to the game yet a future role is likely to be in a coaching capacity. The sun beat down on Peter as he toiled away, never going away yet never truly coming out. Oh wait, we can't go yet , Gabe hasn't even seen what Geoff gave me!’ Alex said. And yet Brazil, though top of the world rankings, are not the top team in South America right now. When Bates took control, the board had gone some way to mitigating that position, and yet disaster still lurked. But this season he is driving as well as he ever has in the best car in the field and is on course to rewrite the record books yet again. There was no sign of her father, so I decided not to mention the burglary yet . The team is not ready to give up on the class yet , but it would like to see something soon. With some improvement in attack they may yet be a team to reckon with in the future. She doesn't want to take life too seriously just yet , and her beaming smile at the end of her swim today was evidence of that. Fred Matthews replaced Wade up front and he was soon in the thick of it as Ilkley won yet another scrum out right. wait, don't go yet One of the greatest figures in English Literature and yet not a mention, in her epitaph, of her achievements. Instead Gerrard steadied himself, hit the shot that couldn't be stopped and yet again he'd saved the day. İngilizce Sorular Are you a student? Yes, I _________ . is am are we Günün İngilizce Deyimi something that you say or write that shows what you think about something Fikir belirtmek için söylenen yada yazılan şey İngilizce öğrenmek için kursa gitmek şart değil! Hemen tıkla, ücretsiz dene! İngilizce sözlük cebinizde Clickivo'yu ücretsiz olarak akıllı telefonunuza hemen indirin, anlamını merak ettiğiniz kelimeleri ücretsiz olarak öğrenin! Zarf şimdi, bir yan tümcede herhangi bir konumu işgal edebilir. Örneğin, aşağıdaki örneklerde şimdi bir tümcenin ilk konumunu, orta konumunu ve son konumunu işgal eder. "Biliyor musun ahora gitme zamanı", "şimdi Gitme zamanı", "Gitme zamanı ahora".Örneklerde, şimdi öznenin "Biz"inin ikinci durumu dikkate alacağı süreyi tanımlar ve bunu cümlenin neresine yerleştirdiğinize bakılmaksızın yapar. Okuyucunun yazarın yapmak istediği işi yanlış anlamasına imkan yoktur şimdi, bu nedenle nereye gidebileceğiniz konusunda neredeyse hiçbir sınırlama yoktur. ahoraşimdi cümle içinde nasıl kullanılır. Kelime ile cümleler ve deyimler arıyorsunuz şimdi. İşte bazı örnekleriOnu düzeltti ve ahora atını daha iyi bir kareye yerleştirmek için hareket bir düzine çevrimiçi hizmetle endüstrinin yaptığı tam olarak budur ahora ahora alan adı yenilenmeyi bekliyor ve gerçekten onu korumak için zamanım büyük çıkışını yıllar önce yaptı, ancak ahora gençliği ile pazarlık yapmıştır.ahora, gelecekte hayatta kalmamızı engelleyen nedir?En sevdiğim isim olan Viktorya dönemi ressamı Augustus Leopold Egg'den bile daha iyi ahora.Yalnızca bu tür ciddi, ölçülü, bağımsız raporlama, kamuoyuna Amerikan işletmeleri hakkında bilgi verebilir ahora öğrenmesi gerektiğini acıklı sesi kendisi duyarak kendini savundu, ahora kim ayılmaya endişelendirmez ahora Bir yargıç kadar ayıkken insanların sarhoş olmasını sigortası olmadığı için şu anda ülkede bir ciddiyet ve itidal duygusu olduğunu bulunduğu yer ahora son haftalarında ve yelek, sıcak tutan iç çamaşırı, tuvalet ve çorap bağışına öncelik Edwards'ın ahora senatörün servetini ve siyasi kariyerini mümkün kılmak için çok şey yapan adamı ahora Sosyal tanıtım sisteminin yerini alarak liseye giriş ve mezuniyet için yeterlik sınavlarını geçmek okulu bırakanların çoğu, erken sınıflarda sosyal terfinin kurbanı oldu, Bloomberg'in ahora sona ereceğine söz ahora çim mobilya ve araba döşemesi gibi çeşitli ürünler yapmak için ahora hızla ergenliğe yaklaşıyor ve nispeten formda olmasına rağmen, bakım ve bakım için ara sıra bir veterinere gitmesi neoklasizm ahora modern kullanımlara daha uyumlu olan İtalyan Rönesansının stillerine zemin anda bir geçiş döneminden geçiyorum ve e-postalarınız beni rahatsız eden, bu mültecilerden birinin oğlunun ahora babasına uzatılan sığınmacı diğer mültecileri inkar etmek ve bilgi ahora bu ülkenin sosyoekonomik kalkınmasının merkezi bir sözcüğünü içeren cümle örnekleri edebiyattaMüzisyenler ahora pavanın üçüncü ve son ölçüsüne ilk akorları Patmos'un imajı sadece o zamanki Kilise'nin değil, o zamandan beri ve ahora.İhmalden dolayı Patricia'yı suçluyordum ama ahora sessizce özür röportaja göz gezdirdiyseniz ve üçüncü sayfadaki devriye şakasını kaçırdıysanız, geri dönün ve okuyun ahora.Bunlar böyleydi ahora koruyucu azizlerinin bayramını kutlamak için ahora büyük örüntü alanında, Albany ve Truva çevresindeki gördü ahora mendilin renkli tebeşir parçalarıyla kaplı olduğunu ve adamın bir kaldırım sanatçısı olması gerektiğini tahmin ettiğini ahora planını test etmek için uygun bir altın içeren topraklara dayanır ve hatta ahora kazı mahzenlerinde, şehir genelinde ücretli arazi yapışan kardan ceketini çıkarmıştı ve ahora deniz çizmelerini halıya ve Amerika'da tavus kuşu ahora sadece süs amaçlı önce korkunç bir suç olarak kabul ettiğim şey, ahora buna peccadillo ahora Aç karnına biçme işi için eve gidiyorum ve annem benimle ahora çok büyük bir kanatçıktır ve göğüs yüzgecinin girişini kapatacak kadar geriye doğru ahora pedallı larva veya kendi veya mafsallı bacakları vasıtasıyla hareket şovuyla işi bitti ahora ve artık onunla ilişkilendirilmesini ve ada ahora güpegündüz ve peepul'un altındaki nemli toprakta asla toynak veya pug izleri ihtiyacı olan herkese bir dost verdi ve ahora İhtiyacım olan şey iyi bir bunca zamandır nasıl kalacağını bekliyordum ama keşke bir papatya kadar taze görünmeseydin ahora!İhtiyacın olan her şey ahora Tesco'da PS9'un önünde şarkı söylemek için bir saç fırçası ve aynadır.

hatta kelimesi ile ilgili cümleler