18Mart Çanakkale Zaferi bu sene 106. yıl dönümü ile anılacak. I. Dünya Savaşı döneminde 1915 ve 1916 seneleri arasında Gelibolu Yarımadası'nda yapılan deniz ve kara muharebelerinde ÇanakkaleZaferi İle ilgili Yazı . Yazdır 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü Yeni komutan 18 Mart 1915 günü donan­mayla Boğaz’a saldıracağını, yakında İstanbul’da olacağını Londra’ya bildir­di. 18 Mart 1915. İngiliz ve Fransız savaş gemilerinden oluşan, o dönemin en büyük deniz gücü, üç Sitededünyada eğitim ve bilim, matematik dersi ile ilgili poster, çalışma kağıtlar 18 Mart Çanakkale Zaferi Kutlu Olsun. Bu yazı 18/03/2018 tarihinde levent akın tarafından yazılmıştır. Bu yazıyı paylaşabilirsin! Facebook; Haber 18 Mart Çanakkale Destanı İle İlgili Sözler, Şiirler Ve Çanakkale Zaferi Mesajları - Haberler HABERLER.COM Haberler.com: Türkiye'nin en kapsamlı haber sitesi. 18Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 105'inci yıl dönümü nedeniyle 18 Mart Stadyumu'ndaki törenin iptal edilmesinin ardından bugün de Şehitler Abidesi'ndeki tören iptal edildi. 18 Mart 2020 Çarşamba günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla yapılması planlanan tören, koronavirüs tedbirleri kapsamında iptal Vay Tiền Nhanh Chỉ Cần Cmnd. Bu yazımızda 18 Mart Çanakkale Zaferi ile ilgili kısa yazı kısaca olarak bilgi aktaracağız. Mart ayı, hem Birinci Dünya Savaşı’nda hem de Milli Mücadele’de önemli bir aydır. Birinci Dünya savaşı 1914 – 1918 yılları arasında sürmüştür. Osmanlı Devleti, bir Alman kurnazlığı savaşa dahil edilmiştir. İttifak Devletleri safında savaşmıştır. Osmanlı Devleti’nin geniş coğrafyası üzerinde birçok cephe açılmıştır. Bunlardan en önemlilerinden biri de Çanakkale Cephesi’dir. Boğazlar üzerine kurulmuştur. İstanbul’u yani başkenti de korumaktadır. Çanakkale, başlı başına bir savaştır. Bu nedenle Çanakkale Savaşı olarak bilinir. 19 Şubat 1915 yılında denizler üzerinde başlamıştır. Çok çetin bir savaş olmuştur. Kara üzerinde de sürmüştür. Yaklaşık bir yıl kadar devam etmiştir. Osmanlı birlikleri, İtilaf Devletleri’nin en güçlü donanmalarına ve kara gücüne karşı koymuştur. 18 Mart 1915 Çanakkale Savaşı’nın deniz zaferidir. Denizde kazanılan bir zaferle, karada devam eden savaş da kazanılmıştır. 18 Mart, “Çanakkale Geçilmez!” diye destanın yazıldığı ve şehit kanlarının vatan toprağı ile beraber denize karıştığı bir tarihtir. Çanakkale Kahramanı Seyit Onbaşı, 1889 yılının Eylül ayında Havran İlçesi Çamlık Manastır köyünde dünyaya geldi. Babasının adı Abdurrahman, annesinin ki Emine idi. Seyit, 1909 yılının Nisan ayı başlarında askere alındı. 1912’de Balkan Savaşları’na katıldı. Savaş bitiğinde terhis edilmedi ve topçu eri olarak Çanakkale Cephesi’nde görev aldı. Çanakkale Savaşları’nda gösterdiği kahramanlıkla adını Türk tarihine yazdırdı. 18 Mart Deniz Savaşı sırasında, Rumeli Mecidiye Tabyası’nda ayakta kalabilen tek top vardı onun da mermi kaldıran vinci bozulmuştu. Seyit Onbaşı büyük bir güçle 215 Okkalık mermiyi üç kez kaldırarak namlunun ucuna sürmüş ve bu kahramanlığı ile Ocean gemisi büyük bir yara almıştı. Seyit Onbaşı 1918 sonbaharında köyüne döndü. sanatı olan ormancılık ve kömürcülüğe devam etti. 1934 tarihinde yürürlüğe konan soyadı yasasıyla “Çabuk” soyadını aldı. 1939 yılında akciğerlerindeki rahatsızlık nedeniyle vefat etti. Kaynak Link Çanakkale Kahramanı Seyit Onbaşı Hakkında Kısa Yazı Tarihteki yenilgiler ve zaferler savaşlar hanesine yazılır. 18 Mart Çanakkale Zaferi ise özgürlük ve bağımsızlık hanesine yazılmıştır. Vatanlarını savunan insanların mucize zaferini anlatım bir destandır. İnsanlık tahine de acı bir ders olarak eklenmiştir. 18 Mart 2020 tarihi, Çanakkale Deniz Zaferi’nin 105. yıl dönümü. 18 Mart 1915’te Çanakkale’ye denizden çıkarma yapmayı deneyen İngiliz-Fransız orduları, bir günde yenilgiye uğradılar. Bunun üzerine 25 Nisan 1915 tarihinde karadan saldırıya geçtiler. Çanakkale Kara Savaşları yaklaşık 8 ay sürdü. Müttefik kuvvetleri yüz binlerce kayıp verdi ve Çanakkale’yi geçemeyeceklerini anlayıp bir gece sisten de yararlanarak kaçtılar. 25 Nisan 1915’te başlayan Kara Zaferi’nde, Anafartalar Grup Komutanı olan Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri dehası öne çıkmıştır. Çanakkale’nin kahramanları sadece komutanlar değil, cephede savaşan herkestir. Atatürk’ün Çanakkale Savaşları sırasında aldığı sorumluluk ve cephedeki başarısı dilden dile dolaşmaya başladı. Tüm engellemelere rağmen milletin kalbinde yer edindi. İstanbul’dan Anadolu’ya geçerken Anafartalar Kahramanı olarak karşılandı. Çanakkale ile İlgili SözlerDur yolcu bilmeden gelip geçtiğin bastığın bu toprak bir devrin battığı dar gelmeyecek makberi kimler kazsın. Gömelim gel seni tarihe, desem Mart 1915, Türk tarihinde bir askeri ve siyasi başarı olmaktan öte inanç, azim ve yiğitlikle örülmüş bir destanın yaradılış tarihidir. Zaferiniz kutlu olsun."Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler gelir, başka komutanlar hâkim olabilir."- AtatürkEy şehit oğlu şehit isteme benden makber, sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber. Aziz şehitlerimizi saygı ve minnetle zaferlerin en büyüğü, günlerin en anlamlısı olan Çanakkale Zaferi ve Şehitler Gününü idrak Zaferi, vatan topraklarını korumak için şahlanan bir milletin bağımsızlığının ve egemenlik aşkının ibret verici kahramanlık hiç düşünmediler. Bu vatanı evlatlarına bırakabilmek için canlarını gözlerini bile kırpmadan verdiler. Saygı ve minnetle şehitlerimizi anıyoruz. Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda. Şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz."Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor. Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor!"- Mehmet Akif ErsoyTürk milletinin Çanakkale’de elde ettiği zafer, bütün dünyaya verilmiş bir insanlık bizden vatan razı olacak! Nefer şehit, ordu gazi olacak."Türkler, Çanakkale’yi zorlayan çağının en ileri tekniğine sahip güçler karşısına adeta bir kale gibi dikilmişlerdir."- Winston ChurchillDur yolcu bilmeden gelip geçtiğin bastığın bu toprak bir devrin battığı yerdir."Çanakkale Savaşları, modern savaş tarihinde birleşik kara ve deniz savaşlarının başlangıcı ve ilk örneğidir."- Japon Prof. Dr. Em. Krg. Hideo Miki"Asım’ın nesli. Diyordum ya. Nesilmiş gerçek İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek."- Mehmet Akif Ersoy"Ordunun yardımı olmaksızın Filo’nun başarı sağlayabileceği ümidine kapılmıştım; fakat şimdi bu işte müşterek bir harekatın zorunlu olduğunu anlıyorum."- Winston ChurchillDevletimiz, şehit yakını ve gazilerimizin bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da yanlarında olmaya devam edecektir. Şehitlerimizi anar zaferimizi Zaferi, vatanseverlik, fedakârlık, cesaret gibi yüksek faziletlerin kahramanca sergilendiği bir destandır. Aziz Türk milletimizin bu onurlu günü kutlu Zaferi Sözleri"Dur yolcu, bilmeden gelip bastığın, Bu Toprak, bir devrin battığı yerdir. Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın, Bir vatan kalbinin attığı yerdir!"- Necmettin Halil OnanÇanakkale Zaferi; vatan topraklarını korumak için şahlanan Türk ulusunun muhteşem bir destansı zaferin temelinde güçlü bir inanç, büyük bir vatan aşkı ve özgürlük tutkusu vardır. Çanakkale şehitlerimizi minnetle Zaferi, vatanseverlik, fedakârlık, cesaret gibi yüksek faziletlerin kahramanca sergilendiği bir destandır. Aziz Türk milletimizin bu onurlu günü kutlu geriye bu topraklar, bu vatan. 18 Mart şehitleri anma gününü saygıyla bir imanın, muazzam bir azmin ve sarsılmaz bir kararlılığın timsali olan bu zaferin 102. yıl dönümünü kutlarken, bu uğurda canlarını vermiş şehitlerimizin mukaddes hatıraları önünde saygıyla ve sevgiyle mukaddes vatanımızın korunması için canlarını veren şehitlerini ve gazilerini hiçbir zaman unutmayacak, onların bıraktıkları kutsal mirasa, vatanımıza ve bayrağımıza onurla sahip zaman gönlümüzde yaşayacak aziz şehitlerimiz ve gazilerimizin kahramanlıklarla dolu hatıraları, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere inanarak emanet ettiği Cumhuriyetimizin yaşatılmasının en büyük teminatı olacaktır. Çanakkale Zaferiniz kutlu olsun aziz şehitlerimizi minnetle şehit yakını ve gazilerimizin bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da yanlarında olmaya devam edecektir. Şehitlerimizi anar zaferimizi Zaferi’nin 106. yıldönümünü kutluyor; bugünlere ulaşmamızı sağlayan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, vatanın bölünmez bütünlüğü ve Türk milletinin huzur ve güvenliği için hayatlarını feda etmekten çekinmeyen aziz şehitlerimizi minnet ve saygıyla topraklarımızı vatan yapan aziz şehitlerimizi saygıyla Zaferi, vatanseverlik, fedakârlık, cesaret gibi yüksek faziletlerin kahramanca sergilendiği bir destandır. Aziz Türk milletimizin bu onurlu günü kutlu savaş tarihine altın harflerle yazılan Çanakkale Zaferi’nin 106. yıldönümünü kutlamanın ve kutsal vatanımız için canlarını feda eden şehitlerimizin Şehitler Günü’nü idrak etmenin onurunu destansı zaferin temelinde güçlü bir inanç, büyük bir vatan aşkı ve özgürlük tutkusu vardır. Çanakkale şehitlerimizi minnetle ulaşmamızı sağlayan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere vatanın bölünmez bütünlüğünü ve Türk Milletinin huzur ve güvenliğini sağlamak için hayatlarını feda eden aziz şehitlerimizi minnetle mukaddes güzel yurt topraklarının korunması ve bayrağımızın dalgalanması için birlik, beraberlik ve bütünlük içinde verilen mücadeleyi millet olarak idrak etmeli, gelecek nesillere bu bilinci aktarmayı, bu güzel vatanı bizlere emanet eden atalarımıza karşı bir borç Deniz Zaferi Birinci Dünya Savaşı içinde ayrı bir özelliği olan, tarihin akışını değiştiren, bağımsızlığı uğruna canını vermekten çekinmeyen Türk milletinin kahramanlık destanıdır. Çanakkale Zaferiniz kutlu olsun aziz şehitlerimizi minnetle Zaferi; vatan topraklarını korumak için şahlanan Türk ulusunun muhteşem bir milleti Çanakkale’de elde ettiği üstün başarısı ile tüm dünyaya, bağımsızlığı ve vatan toprağı söz konusu olduğunda, karşısında hiçbir gücün duramayacağı mesajını en açık şekilde bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda. Şehitlerimizi saygı ve minnetle şehit oğlu şehit isteme benden makber, sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber. Aziz şehitlerimizi saygı ve minnetle ve coşkuyla kutladığımız Çanakkale Zaferi’nin 106. yıldönümünde, bu güzel vatanımız için canını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve özlemle yâd ediyorum. Ruhları şad, mekânları cennet hiç düşünmediler. Bu vatanı evlatlarına bırakabilmek için canlarını gözlerini bile kırpmadan verdiler. Saygı ve minnetle şehitlerimizi yirminci yüzyılın başında dünya tarihinin belirgin bir şekilde akışının değiştiği yer olmuştur. Dört imparatorluğun dünya sahnesinden silinmesine vesile olmuş ve bizim bugün gururla andığımız Çanakkale Destanı ortaya çıkmıştır. Gününüz kutlu olsun…Bir ulus ve vatan yaratan bu kutlu günde 18 Mart şehitlerini minnetle vatan savunmasının akıl ve iman gücüyle destana dönüştüğü, Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı, bizim ve dünya için en önemli savaşlardan biridir. 18 Mart Çanakkale Deniz zaferimiz kutlu olsun. Şehitlerimizin mekânları cennet olsun…Türk ve dünya tarihine damga vurmuş en önemli olaylar arasında yer alan 18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi, bir milletin birlik ve beraberlik içinde verdiği şanlı mücadelenin unutulmaz hatırası olmak bakımından insanlık tarihinde eşine az rastlanır bir kahramanlık destanıdır. Zaferiniz kutlu olsun…Çanakkale Zaferi, vatan topraklarını korumak için şahlanan bir milletin bağımsızlığının ve egemenlik aşkının ibret verici kahramanlık zaferlerin en büyüğü, günlerin en anlamlısı olan Çanakkale Zaferi ve Şehitler Gününü idrak laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Cumhuriyetimizi, temel ilke ve nitelikleriyle geleceğe, dünya milletleri arasında hak ettiği konuma taşımak için mücadele verirken, bizi millet yapan yüksek değerleri canlı tutmalı, daima Mart Çanakkale Deniz Zaferini kutluyor aziz şehitlerimizi minnet ve saygıyla milletinin Çanakkale’de elde ettiği zafer, bütün dünyaya verilmiş bir insanlık Zaferi ve Şehitler Günü’nde; bir kahraman olarak ölümsüzleşen Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi şükranla anıyor, Çanakkale Zaferi’ni ulusça kutlamanın kıvancı içerisinde sevgi ve saygılarımı Mart 1915, Türk tarihinde bir askeri ve siyasi başarı olmaktan öte inanç, azim ve yiğitlikle örülmüş bir destanın yaradılış tarihidir. Zaferiniz kutlu olsun…Tarihe altın harflerle yazılan Çanakkale Deniz Zaferi’nin 106. yıldönümünde milletimizin bu onurlu gününü kutluyor, kahraman şehitlerimizi ve ebediyete intikal eden gazilerimizi şükran ve rahmetle anıyorum. Ülkemizde 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitler Günü olarak kutlanmaktadır. Birinci dünya savaşında elde edilen büyük başarının en önemli örneğidir. 18 Mart, Türk milletinin atalarına bir adım daha yaklaşması ve bizim o dönemi daha iyi anlamamız için önemli bir gün. Her 18 Mart’ta şehitlerimizi anmak için çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Çanakkale gezileri düzenlenerek tarihimizin dönüm noktalarından biri için farkındalık yaratılmaya çalışılıyor. 18 Mart Çanakkale Zaferi, bu ülkenin bütünlüğü ve bekası için çok önemli bir zaferdir. Bu zaferle birlikte artık bu topraklarda kendimiz olarak yaşıyoruz. Bu yüzden sizler için 18 Mart Çanakkale Zaferi ile ilgili yazı ve kompozisyon örnekleri hazırladık. 18 Mart Çanakkale Zaferi ile ilgili Kısa Yazı ve Kompozisyon Bilgileri Çanakkale Zaferi’nin kazanıldığı Çanakkale Cephesi, Birinci Dünya Savaşı’nın gerek askeri gerekse siyasi yönden en önemli olaylarının yaşandığı cephedir. Çanakkale Savaşları Ekim 1914’te Çanakkale Boğazı dışında ve girişindeki savunma hatlarının İtilaf Devletlerine ait donanma gemileri tarafından bombalanması ile başlayıp, Ocak 1916’da Kumkale ardından Gelibolu Yarımadası’ndan işgal kuvvetlerinin çekilmesi ile sona eren Kara ve Deniz Muharebelerini kapsayan bir bütündür. Çanakkale Zaferi, XX. Yüzyıl başlarında I. Dünya Savaşı’nın seyrini yönlendiren ender rastlanan deniz ve kara muharebeleri ile dolu en büyük başarılardan biridir. Dünya tarihinin en kanlı savaşlarından birinin yaşandığı Çanakkale Cephesi, Birinci Dünya Savaşı süresince Osmanlı Devleti’ne karşı açılan sonuçları ve seyri bakımından en önemli cephedir. Gelibolu Yarımadası, Çanakkale Boğazı ve Saros Körfezi arasında uzanan, Ege ve Marmara denizi arasında kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzanan en dar yeri olan Bolayır ile Trakya’ya bağlanan bölge Gelibolu yarımadasıdır. Çanakkale Boğazı ile Ege Denizi ve Saros körfezi arasında uzanan yarımada 95 km uzunluğunda, 6 ile 25 km arasında değişen genişliğe sahiptir. Gelibolu Yarımadası’nın kendine has coğrafi özellikleri Çanakkale Zaferinin kazanılmasında önemli bir faktör olmuştur. Az yükseltiye sahip yarımada aynı zamanda dik yamaçlara sahipken, koyları, kumsalları ve ormanlık tepeleri ile savaşın gidişatında rol oynamıştır İstanbul Boğazı ile beraber Türk Boğazı olarak bilinen Çanakkale Boğazı, eski kara kütlelerinin merkezinde yer alır. Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerin bu boğazlar üzerinden Akdeniz’e açılıyor olmaları Çanakkale Cephesi’nin en önemli açılma sebeplerinden biridir. Yaklaşık olarak 68 kilometre uzunluğunda olan Çanakkale Boğazı 1400 metre ile 7900 metre arasında değişmekte olan bir genişliğe sahiptir. Çanakkale Boğazı’nı donanma gücü ile geçme Osmanlı İmparatorluğu’nun başkentini ele geçirme isteği sadece I. Dünya Savaşı sırasında ortaya çıkan bir düşünce değildir. 15- 19 yy.’lar arasında bu fikir birçok defa düşünülmüştür. 1915 yılı birçok defa düşünülen bu teşebbüsün uygulamaya konulduğu dönemdir. Dünya denizlerini Karadeniz’e bağlayan Boğazlar ticaret, ulaştırma ve askeri açıdan pek çok avantajı da beraberinde getirir. Çanakkale Boğazı İstanbul’un savunulması için son derece önemli bir konumda yer almaktadır. I. Dünya Savaşı’nın en kritik çarpışmalarının yaşandığı cephe olan Çanakkale Cephesi siyasi ve askeri yönden en önemli teşebbüs olmasının yanı sıra bu cephede yaşanan muharebeler şüphesiz ki Türk askeri için gerçek bir vatan savunması olmuştur. Savaş zaferle sonuçlanmış ve Türk tarihine adını 18 Mart Çanakkale Zaferi olarak yazdırmıştır. Nusret Mayın Gemisi, 18 Mart Çanakkale Zaferinde en önemli rollerden birini üstlenmiştir. Tophaneli Hakkı Bey’in kaptanlığını yaptığı Nusret Mayın Gemisi 7 Mart’ı 8 Mart’a bağlayan gece mayın uzmanı Binbaşı Nazmi Bey komutasında 26 adet mayını Çanakkale Boğazı’nın sularına kıyıya paralel gelecek şekilde bıraktı. Döşenen bu mayınlar 18 Mart gününe kadar İtilaf devletlerine ait uçaklar ve mayın arama birlikleri tarafından fark edilmedi. Taarruz başladıktan bir süre sonra İtilaf devletlerine ait 3 müttefik donanma gemisi boğaza paralel olarak döşenmiş mayın hatlarına çarparak battı. 25 Nisan günü Yarbay Mustafa Kemal 19. Tümen Komutanı olarak görev yapmaktaydı. Çıkarmanın ilk günlerinde Arıburnu bölgesine yapılan saldırıda inisiyatif kullanarak önemli bir sorumluluk almış, birlikleri ile Conkbayırı civarında düşmanı karşılamıştır. Çanakkale Cephesi’ nde başarıya ulaşmak için bütün güçleri ile saldıran İtilaf Devletleri hava saldırıları da düzenlemiştir. İngiliz Hava Kuvvetleri’ne ait uçaklar sadece savaş alanlarını bombalamak ile yetinmemiş, sivil yerleşim yerlerini, camileri, hatta hastaneleri bombalayıp çok sayıda masumun hayatını kaybetmesine sebep olmuştur. Çanakkale Zaferi, Osmanlı Devleti’nin Balkan Savaşları sonrasında kaybettiği prestijini hem ülke içerisinde hem de dünya genelinde yeniden kazanmasını sağlamıştır. Çanakkale Zaferi, toplamda 433 gün devam eden kara ve deniz muharebeleri, tarihe İtilaf Devletleri adına büyük bir mağlubiyet ve prestij kaybı, Türkler adına ise, tarihte emsali olmayan bir zafer olarak geçmiştir. Anafartalar Grup Komutanı Albay Mustafa Kemal’in 1915 Ağustos ayında Conkbayırı’nda askerleriyle birlikte yapmış olduğu süngü taarruzu sonrasında büyük bir direniş göstererek düşman askerlerini geriye püskürtmesi dönüm noktası olmuş, askerlere güven gelmiş, savaşın seyri değişip Çanakkale Zaferi’nin kazanılmasını sağlamışlardır. 18 Mart Çanakkale Zaferi 18 Mart Çanakkale Zaferi ile İlgili Kısa Yazı 18 Mart Çanakkale Zaferi, Anadolu halkının belki de en büyük zaferi; ama aynı zamanda yaşadığı en büyük acıdır. Tarihimize büyük bir zafer olarak geçse de yüreklerimizde büyük bir hüzün bıraktı. Bu kutlu mücadele uğruna Çanakkale’de 250 bin şehit verdik. Çanakkale toprakları çeyrek milyon şehidin kanıyla sulandı. Birçok çocuk yetim kaldı, birçok kadın dul kaldı ve birçok anne çocuksuz kaldı. Herkesin kalbine bir kor düştü. Aradan yüzyıllar geçse de sönmeyecek bir korku… Acısının hiç dinmeyeceği korkusu. Düşman bir olmuştu, Çanakkale’yi geçecekti. Ama kolay mı? “Çanakkale geçilmez!” diyen askerlerimizi ezmek, Anadolu topraklarına göz dikmek bu kadar kolay mı? Tabii ki basit değil ve olmadı. Düşmanın coşkusu mahsulde kaldı. Toprağımızda kötü niyetli kirli eller bir bir geri çekilmeye başladı. İnsanlarımız bir kez yola çıktı. Geri dönüş yoktu. Ölmek vardı, dönmek yoktu.. Belki birçok askerimiz şehadet şerbetini içti; ama bizim kutsal topraklarımız, namusumuz, onurumuz ve vatanımız kaldı. Bugün özgürlüğün ve bağımsızlığın tadını çıkarıyorsak, bu, ölümü göze alıp yiğitçe savaşan askerlerimizin yani vatanımızı koruyan yiğit direnişçilerimizin sayesindedir. Çanakkale azmin, fedakarlığın ve şerefin zaferidir. Bağımsızlığın ve özgürlüğün, direnişin zaferidir. Atalarımıza ne yaparsak yapalım onların hakkını ödeyemeyiz. Bu yüzden onların kemiklerini sızlatmayacak şekilde yaşamalı, bizlere bıraktıkları toprak, bayrak, vatan gibi kutsal değerleri kanımızın son damlasına kadar korumalıyız. 18 Mart Çanakkale Zaferi ile ilgili Kompozisyon Çanakkale Savaşları, Birinci Dünya Savaşı’nın seyrini değiştiren önemli muharebelerden biridir. Hedeflerine en kısa ve kolay yoldan ulaşmak isteyen İtilaf Devletleri, Çanakkale’yi geçip müttefiklerine yardım etmek istediler. Ancak Türk ordusu buna izin vermedi. Çanakkale Savaşları’nın zaferi, Anadolu’daki direnişi daha güçlü ve daha sadık hale getirdi. Ülkenin her yerindeki her vatandaş düşmanı püskürtmek için çok çalıştı ve savaştı. Sonunda, bu topraklar düşmandan temizlendi. Anadolu halkının tamamı vatan topraklarının kurtuluşuna katkıda bulunmuştur. O dönemde tam bir İslam birliği vardı ve bu topraklarda yaşayan Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Azeri fark etmeksizin her etnik güruh üzerine düşeni en iyi şekilde yaptı. Anadolu insanı en kritik anda kardeş olmayı ve birlikte mücadele etmeyi bildi ve büyük zaferlerle ödüllendirildi. 18 Mart Çanakkale Zaferi ile İlgili Yazı ve Kompozisyon Çanakkale Savaşı, tarihe unutulmaz bir damga vurmuş; inancın nasıl güçlü bir kale olduğunu gösteren, az rastlanır bir mücadelenin zaferidir. Anadan, yârdan, evlattan geçip vatan diye diye can verenlerin kanıyla yazdığı bir destandır Çanakkale. Hakk’ın batılı, birliğin ayrılığı yendiği zor bir imtihandır Çanakkale. Kimi Erzurumlu, kimi Konyalı, kimi Ardahanlı, kimi Urfalı sayısız kaç yiğidin omuz omuza savaşarak yazdığı tarihtir Çanakkale. Önündeki arkadaşının ölümünü görüp onun düştüğü yere -sadece bir dakika sonra öleceğini bildiği hâl de- geçen ve gözünü kırpmadan vazifeye atılan askerdir onlar. Ölüme atılan asker! Âkif’in de dediği gibi “Bedr’in aslanları ancak senin kadar şanlı idi.” “57. tümen…” nur içinde yatıyorsun şüphesiz. Şahadet şerbetini içmelerine belki de sayılı saatler kala, derede çamaşırlarını yıkayan ve sebebini soran komutanına da “Allah’ın huzuruna kirli esvap ile mi çıkayım?” diyen bu tümen, imanın ve teslimiyetin insana dönüşmüş şeklidir mutlaka. “Ben size savaşmayı değil; ölmeyi emrediyorum” emrini verecek ne başka bir komutan gelmiştir bu dünyaya ne de bu emre uyacak başka bir millet. Türk milletini kolay lokma sanıp Fatih’in kır atını sürdüğü bu kutsal toprakları ele geçirmek isteyen Haçlı zihniyetine atılmış son tokattır Çanakkale. Niye geldiklerini bile bilmeyen Anzak erlerine bile yardım elini uzatmaktan çekinmeyen ve onları da bağrına basan kardeşliğin zaferidir Çanakkale. Bir gözünü kaybettiği hâl de diğer gözüyle savaşan, bir bacağını kaybedince diğer bacağıyla koşan, mermileri üzüm taneleri gibi toplayan, göğsüyle siper olan, kanıyla toprağa can katan yiğitlerin arşa yükseldiği yerdir Çanakkale. Ölümü de öldüren kahramanlar; göğsü siper, canı süngü olanlar şimdi gömsek de sığmayacakları tarihte izliyorlar bizi. Bir silahları olsaydı onların eğer; içimizdeki ayrılıkları, kardeşi kardeşe kırdıranları, bize bizi unutturanları vururlardı şüphesiz şimdi… Çünkü onlara savaşı kazandıran ruhlarındaki birlik ve dirlikti. Onlar bir millet olmanın bilincine varmış, bu ruh ile yenmişlerdi düşman askerlerini. Bir sancak altında kara kışlarda yem etmemişlerdi vatanı kurda, kuşa. Vatan aşkıyla 257 kiloluk bombayı tek başına kaldıran Koca Seyit’in namluya sürdüğü mermi gideceği yeri de biliyordu. Elizabeth Gemisi’ni ikiye ayıran o top Çanakkale Zaferi’nin özetiydi âdeta… Şimdi bizler aynı gücü yüreğimizde hissederek ruhu şad olur şehitlerimizin. Bastığımız toprağın üstünden çok, altında yatanların canlı olduğunu anlarsak kıyamayız bu toprağın tek bir taşına. Şimdi fark edersek damarlarımızdaki asil kanı neslimiz hür yaşar ebediyen… Yağan yağmurun altında aynı şemsiye ile korunup açan güneşin altında aynı çiçekleri koklarsak “Asım’ın nesli” oluruz ancak… Haykırıyorum hepimizin adına, Ben Kara Fatma! Ben Nene Hatun! Ben Lapsekili İbrahim! Ben Fatih! Ben Mehmet! Ben Hasan! Ben Mustafa Kemal’im karlarda yatan… Zeynep Çağla Kumru 18 Mart Çanakkale Zaferinin Ölümsüz Kahramanları Osmanlı Devleti son demlerini yaşıyordu. Asırlar boyunca dünyaya hükmetmiş koca çınar yorulmuş, yaşlanmış, yok olmak üzeriydi. Üst üste kaybedilen savaşlar savaşlar Osmanlı’yı yıkılma noktasına getirmişti. Bu şartlar altında teknolojik olarak çok üstün itilaf devletleri Çanakkale Boğazına dayanmıştı. Boğazı geçip Osmanlı Devleti’nin başkenti İstanbul’u işgal edip Osmanlı’yı sömürge bir devlet yapmak istiyorlardı. Üst üste kaybedilen savaşlardan yorgun bitkin, düşmüş Türk milleti ne pahasına olursa olsun vatanına düşmanın ayak basmasına mani olacaktı. Boğaza dayanmış, çağının en büyük, en modern donanmasına varıyla yoğuyla karşı koyuyordu Türk askeri. Düşmanın yoğun bombardımanı karşısında toprağı kanıyla suluyordu. Mevzide kalan son asker canını verene kadar, kimse görev yerini terk etmiyor, tüm gayretiyle karşılık veriyordu. Boğazı geçeceğinden emin donanma, bir bir gemilerini kaybediyor. Hiç beklemediği insan üstü direniş sebebiyle filosunun büyük bir kısmını boğazın derin sularında bırakıp, geri çekilmek zorunda kalıyordu. Denizden geçişin olmadığını anlayıp, bu sefer onlarca milletten topladıkları yüz binlerce askerle Geliboluyu karadan ele geçirmek için saldırıyorlardı. Mehmetçik düşmana geçit vermemek için canını hiçe sayıyor, gözünü kırpmadan ölüme yürüyor. Ölsem de düşmana geçit vermem diyordu. Binler Çanakkale’ye akıyordu. Analar evlatlarını, genç kızlar sevdiklerini, mektepler talebelerini bir bir cepheye uğurluyorlardı. Giden dönmüyordu bir daha. Liseler mezun vermiyordu o sene. Hepsi kanla yazılmış kaderlerini yaşıyorlardı. Ancak vatanını, milletini korumak için hiç çekinmeden canlarını feda ediyorlardı. Tarih bir liderin doğuşuna tanıklık ediyor. Atatürk’ün tarih sahnesine çıkışını izliyordu. Türk askeri göğüs göğüse savaşıyor, kanıyla, canıyla çarpışıp düşmanı yeniyor, Türk milletinin makus talihini değiştiriyordu. Mustafa Kemal’in ışığı parlıyor, Türk milleti benliğini tekrardan hatırlıyor, karanlık bir geceden aydınlık bir sabaha uyanıyordu. 18 Mart Çanakkale Zaferini kutluyordu vatan. 18 Mart Çanakkale ile İlgili Kısa Yazı 18 Mart ülkemiz açısından bir dönüm noktası olmuştur. Bu destansı mücadelenin kalıntıları halen Çanakkale’de bulunur. Öyle bir mücadeledir ki bu, havada mermiler çarpışmıştır. Birçok askerimiz şehit olmuş, birçoğunun ise gazi olarak hayatına devam etmesine sebebiyet vermiştir. Çanakkale savaşı, başta Mustafa Kemal olmak üzere kahraman askerlerimizin düşmana dur dediği mücadeledir. Canı pahasına Çanakkale’yi savunan kahramanlarımız “Çanakkale geçilmez” düşüncesini sonuna kadar sürdürdü. Böylelikle Çanakkale geçilmedi ve milletimiz şanlı bir zafer kazandı. 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin önemini ve milletimiz için ne anlama geldiğini ifade eden 18 Mart Çanakkale Zaferi ile ilgili kısa yazı örneği 18 Mart Çanakkale Zaferi, tüm dünyaya; yayılmacı ve sömürgeci güçleri yenebildiğiniz sürece inançla mücadele edilmesi gerektiğini, bir milletin uyanıp harekete geçmesi için sarsılmaz bir inanca ihtiyacı olduğunu gösterdi. Çanakkale her zaman bir destan, bir kahramanlık hikayesi olarak anılır. Savaşın olduğu bu kadar küçük bir toprak parçasında şehitlik şerbeti içen bu kadar çok şehidimiz olduğunu düşünün. Bu millete ait bir insan olarak titriyorum. Üzgünüm ama aynı zamanda gururluyum. Bir millet bir araya geldiğinde ve başında büyük bir komutan olduğunda ölümü bile göze alabilecek bir başarıya ulaşabileceğine olan inancı anlayabiliyorum. Tüm insanların sadece bu milletin bir ferdi olarak değil, insan olarak kardeş olduklarına inanıyorum. Bunu savaşların saçma ve aptalca olduğuna inanan biri olarak yazıyorum. Vatanını korumak dışında yapılan tüm savaşların insanlığa karşı suç olduğuna inanan biri olarak Çanakkale’de kahramanca savaşanları, özellikle Mustafa Kemal Atatürk’ü korumak pahasına canını tehlikeye atanları düşününce hâlâ gururla titriyorum, evet üzülüyorum ama bir yandan da gurur duyuyorum. 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin önemi Bu olayın önemini anlamak için Çanakkale’yi kaybettiğimizi düşünelim. Müttefiklerimizden çok önce teslim olurduk. Her türlü anlaşmayı koşulsuz kabul etme ve belki de kurtuluş savaşını yürütme gücümüz olmazdı. Rusya savaşa devam edecek ve Anadolu topraklarının her karışı yabancı devletlerin eline geçecekti. Çanakkale öyle bir destandır ki, Kurtuluş Savaşı’nın önsözü olmuştur. Halkımız, askerimiz, yani herkes Çanakkale’deki İstiklal Harbi inancını görmüş ve bir kere yeneriz, yine yeneriz fikrini benimsemiştir. Bir sonraki makale 23 Nisan Kompozisyon

18 mart çanakkale zaferi ile ilgili yazı